The Ekonomist Dergisi, 2023 Türkiye Genel Seçimleri hakkında bir yazı yayınladı. Dergi, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında haddini aşan ifadelere yer verdi.
CNN Türk yayınına bağlanan Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Coşku Başbuğ, The Ekonomist’in kapağıyla ilgili dikkat çeken ifadeler
kullandı.
“Bu haddini aşan, küstah bir saldırı ama bizim için anormal değil. Bana göre her şey olağan ilerliyor.” diyen Coşkun Başbuğ, “Batı’nın hedef aldığı , giderek dozun artacağı bir saldırı ile karşı karşıyayız. Demokrasinin beşiği olan ülkede yayın yapan bir organ. Kritik referandumda da böyle bir başlık attı. ‘Erdoğan yıllardır görünmeyen bir darbeyi yönetiyor, Batı Türkiye’yi terk etmemeli’ diye bir başlık attı. Bizim yabancı olduğumuz bir yayın değil. Bütün hedef yeni sisteme bir saldırıydı. Haddi aşarak ‘Batı Türkiye’yi terk etmemeli’ diye bir akıl verdi.” dedi.
“ALÇAKÇA İFADELER…”
Başbuğ, “Türk milleti bunun ne maksatlı olduğunu çok iyi biliyor. Ekonomist o saldırıyı referandumda bir kamuoyu oluşturmak, halkın iradesini yönlendirmek için yaptığı bu yayınlarda herhangi bir değişikliğe neden olamadı. Aynı Ekonomist 2023 seçimlerini hedef alarak böyle bir başlık atıyor. Haddi hududu aşan, alçakça ifadeler var.” ifadelerini kullandı.
“OLAĞAN DIŞI BİR ŞEY YOK”
Başbuğ sözlerini şöyle sürdürdü:
Erdoğan’ın mahkemeler üzerinden yargıya hile karıştırdığı gibi akıl tutulması diyebileceğimiz ifadeler var. Erdoğan’ın Türkiye’yi felakete sürükleyebileceği söyleniyor. Bunları alt alta koyduğunuzda Ekonomist’in ne yapmaya çalıştığını sorguluyorsunuz. Bana göre olağandışı hiçbir şey yok. İngiltere Prenses Diana tam bir operasyonla katledildi. Bunun üzerinden makale kaleme alan gazeteci şu an ortada yok. Ve orada sıkı bir bu konuda yazı kaleme aldık. Anında buharlaştırırlar. Economist diktatör arıyorsa kendi ülkesine baksın.
Bu konudaki saldırı şu ekonomi üzerinden okuyoruz ancak daha önce Almanya’nın Hollanda’nın farklı başlıklarla aynı söylemlerde bulunduklarını unutmamak gerek. İçimizdeki Ekonomist yanlıları bir takım çevrelerin de bunu Türkçe dile getirmeleri. İçeriden bir takım odaklar Ekonomist ile aynı çizgide buluşarak algı oluşturmak gayretindeler. Bu haberi gündeme taşımak çok doğru bir mantık. Türk milleti gerçek dostun gerçek düşmanın kim olacağını algılaması açısından önemli bir başlık. Bu başlıklarla ne kamuoyu oluşturabilir ne de mesafe kat edebilirsiniz.
“BENZER BAŞLIKLARA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Emperyalist yapı Türkiye’deki gelişmelerden inanılmaz rahatsız. Şimdi şunu da ifade ediyor. ‘Bu seçimlerle birlikte önümüzdeki yıllarda Asya’nın Ortadoğu’nun Balkanların Afrika’nın kaderinin çizileceğini söylüyor. Türkiye’nin çok önemli adımlar attığını ve bu gelişmeler yakından takip edilmeli diyor. Bunu küresel emperyalist mantığın adına söylüyor. Önümüzdeki günlerde bu ve benzeri başlıklara hazırlıklı olmalıyız. Şeytanın aklına gelmeyecek yol ve yöntemnlere başvuracaklar. Bu başlıklar sürpriz değil. Batı batılılığını yapıyor.
“ÖNE ALINDIĞI ÇOK AÇIK”
CNN Türk yayınında konuşan İstanbul Üniversitesi Doç. Uğur Yasin Asal da, “Özellikle ulaslarrası siyasal iletişimde 5N1K dediğimiz bir yöntem var. Burada buna baktığınızda temel soruları üzerinden analiz edilebilir. Burada buna baktığında kim sorusunun cevabı daha önce kapak fenomeni olarak ortaya koyduğu haberlerle dünya ekonomisine yön vermeye çalışan bir Ekonomist var. Bunun ne zaman sorusunun cevabı ise seçim tarihinin ilan edilmesinin hemen ardından geldi. Bu hazırlık belki daha öncesi için yapılıyordu ama öne alındığı çok açık.” dedi.
“KRİTİK BİR EŞİK”
“Bu haberlerin içeriği anlaşılmadan görseller ve imajlar üzerinden kamuoyu yönlendirilmeye çalışılıyor.” diyen Asal, “Küresel güç dengelerinin değiştiği bir dönemde Türkiye seçimleri gerçekleşecek. Türkiye’nin yer aldığı denklem oldukça kritik bir eşikte. Ekonomist’in durduğu yer belli. Küreselcilerin siyasetinin devam etmesi için Türkiye’deki değişmesine yönelik bir amaç var.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN İRADESİNE SALDIRI”
Asal, “Türk demokrasisi ister küresel olsun, ister içeriden olsun sandık ferasetinin çok güçlü olduğu bir demokrasidir. Milletinin isteğinin ve arzusunun seçime doğrudan yansıyabildiği bir tarihimiz var. Türk milletinin sandığa yönelik isteğini engelleyemeyecekler. Doğrudan Türk bayrağını temsil etmesi bütün Türkiye’nin iradesine yönelik bir saldırı. Şu anda Türkiye demokrasisine açık bir tehdit niteliğinde. Bu saldılar Türk milletinin ferasetini güçlendirir. ” şeklinde konuştu.